Yaz mevsimi, güneşin kendini daha fazla hissettirmesiyle bizi olumlu olarak etkiler.
Hava sıcaklıkları yükseldiği için dışarıda geçirilen süre artar; dış mekan aktiviteleri çeşitlenir.
Doğada daha fazla vakit geçirmek için imkanlar da fazlalaşır. Gündüz sürelerinin uzamasına
bağlı olarak iş-sorumluluklarımız dışında kendimize ve sevdiklerimize daha fazla vakit
ayırabiliriz. Dolayısıyla yaz mevsimi görece daha motive olduğumuz ve daha iyi
hissetmemize olanak sağlayan bir mevsimdir.
Fakat sonbaharın gelmesiyle kendini gösteren kış, moodumuz (ruh hali) üzerinde yaz mevsimi
kadar olumlu etkilere sahip olamayabilir.
Psikolojik desteğe başvuran danışanların ağırlıklı olarak depresyon vakaları olması bu
durumun somut bir örneğidir.
Kış mevsimi, depresyonun yanı sıra önceden var olup bir süredir remisyonda olan herhangi
bir ruh sağlığı bozukluğu ya da anormalisini de tetikleyebilmektedir.
Mevsimsel sıcaklıkların düşmesi bu sebeple de dışarıda geçirilen sürelerin azalması,
böylelikle daha az hareket ve daha az sosyallik; havanın çoğunlukla kapalı olmasının yarattığı
çökkünlük, özellikle de iş ve eğitim hayatıyla bağlantılı sorumlulukların yaza kıyasla
yoğunlaşması, kış mevsiminin ruh halimiz üzerinde olumsuz etkilerinin sebeplerindendir.
KIŞ DEPRESYONUNDAN NASIL KORUNABİLİRİM?
Kış mevsiminin ruh sağlığımızı genelde olumsuz etkilemesinin nedeni yaz dönemindeki
rutinlerimizi azaltmamız; daha kısıtlı bir rutine geçmemiz ve bizi motive eden faktörlerden
uzaklaşmamızdır.
Aynı zamanda beslenme alışkanlıklarımızın ve uyku sürelerimizin de değişmesi ruh
sağlığımızı etkileyebilmektedir. Dolayısıyla en temel ihtiyaçların düzenli ve gerektiği kadar
giderildiğinden emin olmakta fayda vardır.
Ayrıca, günlük akışta mümkün olduğunca nefes aldıracak ve rahatlamış hissettirecek alanlar
açılmalıdır. Bu, kışın gün sürelerinin kısalığı göz önüne alınınca iyi bir zaman planlamasıyla
mümkün olabilir.
Kış mevsiminde ruh sağlığı için dikkat edilecek noktalar şu şekilde özetlenebilir;
- Her gün düzenli ve günde ortalama 8 saat uyumak
- Öğün atlamamak; vitamini bol yiyecekler tüketmek ve kalorileri dengeli almak
- Günlük zaman planlaması yaparak kendimize vakit ayırmaya çalışmak
- Günlük akışta bizi rahatlatacak aktivitelere de yer vermek (nefes egzersizi, meditasyon
gibi)
- Egzersiz yapmak
- D vitamini depolamak ve oksijen ihtiyacını karşılamak için dış mekanlarda geçirilen
süreleri artırmak (açık havada yürüyüş yapmak gibi)
- Sosyalleşmek, sosyal aktivitelere katılmak.
Bu maddelere ek olarak eğer depresyon dışında herhangi bir psikiyatrik tanınız var ise
kendinizi izlemeniz oldukça önemlidir. Öz-izleme denilen bu yöntem kendinize ve
tanınızın belirtilerine karşı farkındalığınızı yükseltmeye yardımcı olacaktır. Tanınızla
bağlantılı semptomların başladığını fark ettiğiniz noktada çok geç olmadan ruh sağlığı
desteğine başvurmanız süreci daha sağlıklı sürdürmenizi sağlar.
Comentarios